Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) Haziran ayı verilerine göre, ekonomide endişe verici bir trend gözlemleniyor. Haziran ayında kurulan şirket sayısı, mayıs ayına kıyasla %16,4 azalarak 7 bin 330'a geriledi. Bu düşüş, ekonomik belirsizliklerin işletmeleri olumsuz etkilediğini gösteriyor. Mayıs ayında 8 bin 765 olan kuruluş sayısındaki bu keskin düşüş, yatırımcı güveninin azaldığını ve iş dünyasında belirsizliklerin arttığını işaret ediyor.

Kurulan Şirket Sayılarında Düşüş

Geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında ise, haziran ayında kurulan şirket sayısında %11'lik bir düşüş yaşandı. Bu durum, ekonomideki yavaşlamanın ve yatırım ortamındaki olumsuzlukların uzun vadeli etkilerini ortaya koyuyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) özellikle zorlandığı gözlemleniyor. Devletin bu konuda destekleyici politikalar geliştirmesi ve işletmelere daha fazla kolaylık sağlaması gerekiyor. Ekonomik istikrarın sağlanması ve yatırımcı güveninin artırılması, işletmelerin büyümesi ve istihdamın korunması için elzemdir.

Kapanan Şirket Sayısında Yıllık Artış

Haziran ayında kapanan şirket sayısı ise 2 bin 569 olarak açıklandı. Bu rakam, mayıs ayındaki 2 bin 921'lik sayıya göre %12,1'lik bir azalışı temsil etse de, geçen yılın aynı ayına göre %27,1'lik kayda değer bir artış gösteriyor. Bu durum, işletmelerin ekonomik zorluklarla başa çıkma mücadelesini vurguluyor. Özellikle yüksek enflasyon ve artan maliyetler, birçok şirketin ayakta kalma mücadelesi vermesine neden oluyor. Devletin destekleyici politikaları ve iş dünyasının dayanıklılığı, bu zorlu dönemin atlatılması için kritik öneme sahip.

Ekonomik Görünüm ve Gelecek

TOBB verileri, Türkiye ekonomisinin mevcut durumuna dair önemli ipuçları sunuyor. Kurulan ve kapanan şirket sayılarındaki bu gelişmeler, ekonomik politikaların yeniden değerlendirilmesi ve işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik destekleyici önlemlerin alınması gerektiğini gösteriyor. Önümüzdeki aylarda ekonomik göstergelerin yakından takip edilmesi ve iş dünyasına yönelik destekleyici politikaların geliştirilmesi, ekonomik istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Bu durum, hem istihdamın korunması hem de ülke ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi için hayati bir öneme sahiptir.