Trump'ın Gümrük Vergileri: Küresel Ekonomide Tehlike Çanları

ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Nisan'da duyurduğu yeni gümrük vergileri, küresel ekonomi üzerinde büyük bir gölge düşürdü. JPMorgan'ın yaptığı bir araştırmaya göre, ABD ve dünya ekonomisinin resesyona girme riski, Trump'ın gümrük vergisi kararlarının ardından yüzde 40'tan yüzde 60'a fırladı. Bu ani yükseliş, ekonomistleri ciddi endişelere sevk etti. Yeni tarifelerin, Çin, Japonya ve Avrupa Birliği gibi büyük ekonomileri doğrudan etkilemesi bekleniyor. JPMorgan'ın üst düzey küresel ekonomi uzmanı Bruce Kasman, "Kan akacak" başlıklı raporunda, ABD'nin yıkıcı politikalarının bu yıl küresel ekonomi için en büyük risk olduğunu vurguladı. Kasman ve ekibi, müşterilerine ilettiği araştırma notunda, tarifelerin temel düzeyde ithalat maliyetlerini artırarak, işletmeler ve tüketiciler üzerinde ciddi baskı oluşturacağı uyarısında bulundu. Bu durumun, kahve ve şekerden elektronik eşyalara kadar birçok ürünün fiyatlarında artışa neden olacağı tahmin ediliyor.

Yüksek Vergiler, Yüksek Risk

JPMorgan analistleri, yeni tarifelerin ABD'deki ortalama vergi oranını yaklaşık yüzde 22'den yüzde 24'e yükselttiğini belirtiyor. Bu oran, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en yüksek vergi artışlarından biri anlamına geliyor. Analistler, bu durumun ABD ekonomisi üzerindeki etkisini, üretilen tüm mal ve hizmetlerin toplam değerinin yaklaşık yüzde 2,4'üne eşdeğer olarak açıklıyor. Bu durum, küresel tedarik zincirlerini de olumsuz etkileyerek dünya genelinde enflasyonist baskı oluşturabilir. Ekonomistler, Trump yönetiminin bu politikalarını sürdürmesi durumunda, ABD ve dünya ekonomisinin bu yıl resesyona girme olasılığının çok yüksek olduğunu belirtiyorlar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin bu durumdan büyük ölçüde etkileneceği tahmin ediliyor. Uzun vadeli etkilerinin ise tahmin edilmesinin oldukça güç olduğu belirtiliyor.

Küresel Ekonomide Durgunluk Korkusu

Bu gelişmeler ışığında, dünya genelindeki yatırımcılar büyük bir belirsizlik içinde. ABD'nin korumacı ticaret politikaları, uluslararası işbirliğini ve ticareti olumsuz etkileyerek, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir. JPMorgan'ın raporuna göre, bu durumun 2025 yılına kadar küresel resesyon riskini yüzde 60'a kadar yükseltme potansiyeli bulunuyor. Bu, küresel ekonomide ciddi bir kriz sinyali olarak yorumlanabilir. Hükümetlerin ve merkez bankalarının, olası bir durgunluğun etkilerini hafifletmek için önlem alması büyük önem taşıyor. Ancak, mevcut belirsizlik ortamında, etkin önlemlerin alınması ve küresel ekonominin istikrarının sağlanması oldukça zor görünüyor. Bu yüzden yatırımcıların ve işletmelerin, gelecek dönemlerde yaşanabilecek ekonomik dalgalanmalara karşı hazırlıklı olması önemlidir.